Zaytung gibi yaşıyoruz hayatı

Baştan uyarmam lazım: Bu yazıyı okurken dikkatli olun. Çünkü trajikomik bir olaydan bahsedeceğim ve bu yazı bol bol ironi içermektedir.

Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, tuhaf bir şekilde halkın faydasına yapılan işler artık soruşturmalık hale geliyor. Evet, yanlış duymadınız. Kent lokantalarına gidenler, hatta bu lokantalarda yemek yiyip beğenenler bile sorguya çekiliyor.

Son örnek Vedat Milor...

Adamcağız bir video çekmiş, "Bu yemekler fena değil" demiş.

Sonuç?

Savunma vermesi istenmiş. Herhalde yemeğin tuz oranını yanlış ölçmekten suçlu bulundu.

Bu durumda bir uyarıda bulunmak zorundayım sevgili okurlar. Eğer bir belediye otobüsüne biniyorsanız, koltukta fazla rahat oturmamaya dikkat edin. Çünkü yakında, "Bu otobüs çok konforlu, teşekkürler belediye!" diyecek olursanız örtülü reklam yaptığınız gerekçesiyle savunmanız istenebilir. Hatta belediye banklarında otururken, fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşanlar için de bir soruşturma hazırlığı olabilir, aman dikkat! Karşınızda bir de deniz manzarası varsa eyvah ki ne eyvah (!)

Düşünebiliyor musunuz? Önce bu lokantalara burun kıvırdılar, "Böyle bir şeye ne gerek var?" dediler. Sonra, "Kim gidecek ki oraya?" diye küçümsediler. Ama baktılar ki halk sahip çıkıyor, hatta ünlüler bile uğruyor.

Şimdi soruyorum: Üstünde belediye logolu bir çöp kutusuna kağıt atan sıradan bir vatandaş bu hareketini video çekse sosyal medya hesabından paylaşsa "belediye temizlik hizmetlerine örtülü reklam" mı yapmış olur? Ya da bir çocuk, belediye parkındaki kaydıraktan kayarken video çekilirse, bu bir "hizmet propagandası" mı sayılacak? Çünkü gidişat bunu gösteriyor.

Ama bu işin en ironik yanı, bu soruşturmalar sayesinde kent lokantalarının daha da popüler hale gelmesi. İnsanlara "Bir şey yasaklanıyorsa, orada güzel bir şey var" refleksi kazandırırsınız.
Artık herkes bu lokantaları merak ediyor. YouTuberlar, gurmeler, hatta normalde belediyeye mesafeli duranlar bile soluğu kent lokantalarında alıyor. Yani bu soruşturmalar, aslında lokantalara yapılmış bir reklam kampanyası gibi çalışıyor.

Gerçekten inanılmaz günlerden geçiyoruz. Şu olayın haberini ilk gördüğümde "Zaytung haberi mi?" diye düşündüm. Ama hayır, gerçekti. Gidişat belli: Yakında belediyenin yaptığı asfaltı övmek bile suç olabilir. "Şu kaldırım çok düzgün olmuş" diyecek olursanız, savunma vermeye hazır olun! Bizler her zaman kim halkı için bir taş taşıyorsa vatandaşına hizmet ediyorsa hakkını vermeye hazırız. Bunun bir partisi olmamalı. Zaten belediyecilik anlayışı bu değil mi? Vatandaşa hizmet değil miydi? Bizler mi yanlış anladık.

Ama bilsinler ki, halkın yararına olan bir şeyi kimse engelleyemez. Bu lokantalar, yoksulun, dar gelirlinin, emeklinin sarayıdır. Ve saraylar her zaman sahiplerini bulur.